İşveren İşçiyi 12 Saat Çalıştırabilir Mi? Toplumsal Yapılar ve Çalışma Kültürünün Etkileşimi Toplumsal yapılar, bireylerin günlük yaşamlarını ve eylemlerini belirleyen görünmeyen ipler gibidir. Bu ipler, ekonomik, kültürel ve toplumsal normlardan beslenir ve onların şekillendirdiği dünyada bireylerin yaşam biçimleri, çalışma süreleri ve hakları bir araya gelir. Bir araştırmacı olarak, toplumsal normların bireyler üzerinde nasıl baskı kurduğunu ve bu baskıların iş hayatına nasıl yansıdığını anlamaya çalışırken, “İşveren işçiyi 12 saat çalıştırabilir mi?” sorusu karşımıza çıkıyor. Bu, yalnızca ekonomik bir soru değil, aynı zamanda toplumsal değerler, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler üzerinden şekillenen bir tartışma alanıdır. Bu yazıda, işçi-emek ilişkisini toplumsal yapılar ve…
Yorum BırakUfak Bilgiler Yazılar
İnşallah Demek Ne Anlama Gelir? Eğitim Perspektifinden Bir Bakış Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü: Eğitimci Gözünden Bir Bakış Bir eğitimci olarak, dilin gücünü her zaman önemli bir araç olarak görmüşümdür. Her kelime, insan zihninde yeni bir düşünceyi, farklı bir dünyayı, bazen de yeni bir bakış açısını keşfetmeye yardımcı olur. Bu yazıda, sıkça karşılaştığımız “İnşallah” kelimesinin anlamını ve bu kelimenin toplumdaki ve bireydeki etkisini pedagojik bir bakış açısıyla ele alacağım. Aynı zamanda, dilin ve kelimelerin, bireylerin dünyayı nasıl algıladıklarına nasıl yön verebileceğini ve toplumsal bir davranışa dönüşebileceğini inceleyeceğiz. İnşallah Kelimesinin Anlamı ve Etkileri “İnşallah” kelimesi, Arapçadan Türkçeye geçmiş bir sözcüktür ve “Allah’ın izniyle”…
Yorum BırakVerem En Çok Kimlerde Görülür? Felsefi Bir Yaklaşım Bir filozof olarak, dünyaya sadece varlık olarak değil, bir anlam arayışı içinde de bakmak gerek. Her hastalık, insanın varoluşsal mücadelesinin bir yansımasıdır. Verem, insanlık tarihinin en eski hastalıklarından biridir ve toplumsal yapıları, bireysel varoluşları ve kültürel dinamikleri derinden etkileyen bir hastalıktır. Ancak, verem en çok kimlerde görülür? sorusuna yanıt ararken, sadece biyolojik ya da tıbbi bir perspektife odaklanmamalıyız. Bu soruyu felsefi bir bakış açısıyla ele almak, yalnızca fiziksel faktörleri değil, toplumsal, etik ve varoluşsal düzeydeki derinlikleri de keşfetmemizi sağlar. Verem ve İnsanlık: Bir Hastalık ve Toplumsal Yansıması Verem, tüberküloz (TB) olarak da…
Yorum Bırak“Kader neye bağlıdır?” Giriş Hayatımızda nice olay “kader” sözcüğüyle anlatılır: bir tesadüf müydü, yoksa önceden belirlendiği gibi mi gelişiyordu? Bu yazıda kader kavramının tarihsel arka planını irdeliyor, günümüzdeki akademik tartışmalara değiniyor ve “kader neye bağlıdır?” sorusuna farklı boyutlardan bakıyoruz. Tarihsel Arka Plan Kader kavramı, antik dönemde mitolojik unsurlarla başlamıştır. Örneğin, Moirai (Yunan mitolojisi “Kader Tanrıçaları”) yaşam iplerini örüp kesen varlıklar olarak düşünülmüştür. :contentReference[oaicite:1]{index=1} Daha sonra felsefi düzeye çıkmış; örneğin Stoacı filozoflar evrensel bir düzen içerisinde kaderin rolü olduğuna inanmışlardır. :contentReference[oaicite:2]{index=2} Hristiyan Ortaçağ düşüncesinde ise kader (fatum) ile ilahi provizyon (divine providence) ilişkisi öne çıkmıştır: evrendeki değişken dünya içinde Tanrı’nın ebedî…
Yorum Bırakİstihkâm Okulu Ne Zaman Açıldı? Güç, İktidar ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Siyaset Bilimi Analizi Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen: Bir Siyaset Bilimcisinin Merakı Güç, toplumları şekillendiren, onları yönlendiren, kısıtlayan ve bazen de özgürleştiren bir olgudur. Her toplumsal yapıda, güç ilişkileri ve bu ilişkilerin nasıl düzenlendiği, iktidarın nasıl tesis edildiği ve sürdürüldüğü büyük bir öneme sahiptir. Bu bağlamda, askeri eğitim kurumları, özellikle de tarihsel süreç içerisinde önemli birer “güç üretim alanı” olarak karşımıza çıkar. Peki, bir askeri okulun kuruluşu, iktidar ilişkileri ve toplumsal yapıyı nasıl etkiler? İstihkâm Okulu, yalnızca askeri disiplinin öğrenildiği bir kurum olmanın ötesindedir. Onun açılışı, aslında devletin…
Yorum Bırakİnanmak Ne Demek? Felsefi Bir Bakış Açısıyla Derinlemesine Bir Analiz İnanç ve Gerçeklik: Bir Filozofun Düşünsel Yolculuğu Filozoflar, her zaman temel kavramları sorgulamışlardır. İnanmak da bu kavramlardan biridir. Her birey hayatının farklı anlarında bir şeye inanır: bir fikre, bir görüşe, bir dogmaya, hatta bazen bir kişiye. Ama ne demektir gerçekten inanmak? Sadece zihin düzeyinde bir kabul mü, yoksa varoluşumuzu, eylemlerimizi şekillendiren bir güç mü? Felsefi bakış açısına göre, inanmak, salt bir düşünsel kabulden öte, insanın gerçekliği anlamaya yönelik bir çabasıdır. İnanç, hem epistemolojik (bilgi teorisi), etik (ahlak felsefesi) hem de ontolojik (varlık felsefesi) açıdan tartışılabilir. Bu yazıda, inanmak kavramını bu…
Yorum BırakDepo İstifleme: Ekonomik Perspektiften Kaynakların Yönetimi ve Piyasa Dinamikleri Ekonomistin Gözüyle: Kaynaklar ve Seçimler Arasında Denge Ekonomi, sınırlı kaynaklarla sınırsız ihtiyaçları karşılamaya çalışan bir disiplin olarak tanımlanabilir. Her gün karşılaştığımız seçimler, arz ve talep arasındaki dengeyi bulma çabasıyla şekillenir. Bu dengeyi sağlamak, bazen sadece bireylerin kararlarıyla değil, aynı zamanda büyük ölçekli üretim, tüketim ve depolama stratejileriyle de ilgilidir. Bu stratejilerden biri de “depo istifleme”dir. Depo istifleme, özellikle üretim ve lojistik sektörlerinde, ürünlerin talep fazlası durumlarında depolanarak daha sonra satılmak üzere bekletilmesi anlamına gelir. Ancak, bu pratik yalnızca lojistikten ibaret değildir; ekonomik açıdan da önemli bir rol oynar. Depo istifleme, sadece…
Yorum BırakAyarcı Ne Demek? Toplumsal Yapı ve Cinsiyet Rolleri Üzerine Bir Sosyolojik Analiz Toplumsal yapılar, insanların bir arada nasıl yaşadığını, ilişkilerin ve rollerin nasıl şekillendiğini belirleyen karmaşık ağlardır. Bu yapılar, her bir bireyin çevresiyle etkileşimde bulunma biçimini ve topluma katkı sağlama şekillerini etkiler. Sosyologlar, bu etkileşimleri incelerken, genellikle kültürel pratikler ve toplumsal normlar üzerinden çıkarımlar yaparlar. Bir kavram olarak “ayarcı” ise, toplumda belirli bir işlevi yerine getiren veya belirli bir davranış biçimi gösteren bir figürdür. Ancak bu terim, sadece kelime anlamı itibariyle değil, toplumsal bağlamda anlam kazandığında daha derin bir incelemeyi gerektirir. Bu yazıda, “ayarcı” teriminin toplumsal yapılarla ve cinsiyet rolleriyle…
Yorum BırakÇok İnce Saçlar Nasıl Kalınlaşır? Tarihsel Bir Yolculuk Bir tarihçi için “çok ince saçlar nasıl kalınlaşır?” sorusu yalnızca kişisel bakımın değil, insanlığın kendini dönüştürme hikâyesinin de bir parçasıdır. Çünkü saç, insanın doğayla, toplumla ve teknolojiyle olan ilişkisinin sessiz bir tanığıdır. Bir tarihçi, geçmişi anlamadan bugünü kavrayamayacağını bilir. İşte bu yüzden saçın inceliği, yalnızca genetik bir miras değil; toplumsal, kültürel ve tarihsel koşulların da bir ürünüdür. Antik Çağlardan Günümüze: Saçın Gücü ve Zayıflığı Antik Mısır’da insanlar saçlarını yağlarla besleyerek statü sembolü hâline getiriyordu. Zeytinyağı, hint yağı, sedir ağacı yağı gibi doğal karışımlar, hem saç tellerini güçlendiriyor hem de toplumsal hiyerarşiyi görünür…
Yorum Bırakİyi Bir Karakter Nedir? Dost Masasında Açılan Bir Soru Bazı konular vardır, bir akşamüstü masaya konan sıcak çay gibi buharıyla içimizi ısıtır, üstümüze siner. “İyi bir karakter nedir?” sorusu tam da böyle bir konu. Bugün, bir blog yazarı olarak değil de aynı masayı paylaştığın arkadaşın gibi konuşmak istiyorum seninle: Köklerden bugüne, bugünden de yarına uzanan bir yolculukla, iyi karakter denilen şeyi birlikte anlamaya çalışalım. Özet ipucu: İyi karakter; niyetini berraklaştırıp dikkatini odaklayan, doğru davranışı tekrar eden ve bunu cesaret ile merhamet arasında dengeleyebilen bir yaşam ritmidir. Kökenler: Oyukta Kalan İz, Erdemin Ritmi “Karakter” sözü, kazıyarak iz bırakma fikrini çağrıştırır. Bu…
Yorum Bırak